Yaz için deniz, kum ve güneş dışında bir plan yapmak istiyorsanız size harika bir önerimiz var: Türkiye’nin Az Bilinen Kültürel Mirasları! Türkiye’de UNESCO tarafından Kültürel Miraslar Listesine alınmış olan ve tarihi zenginliğiyle göz dolduran 5 farklı yeri sizler için listeledik. Hazırsanız hemen başlayalım.
İşte Siz de Türkiye’nin Az Bilinen Kültürel Mirasları:
1. Afrodisias Antik Kenti (Aydın)
Aydın iline bağlı Karacasu ilçesindeki Geyre Mahallesi’nde bulunan Afrodisias Antik Kenti’nin geçmişi MÖ 5. bin yıl ortalarına kadar uzanmaktadır. Bu baş döndürücü tarihi hazinenin arkeolojik önemi de Geç Helenistik Dönem’den Roma ve Bizans dönemlerine kadar süren yoğun bir fikir ve değer alışverişini yansıtmaktadır. Aynı zamanda büyük ölçüde mermerden inşa edilmiş bu yapılar, kabartma ve yazıtların iyi korunmuş olması da bölgenin önemini artırmaktadır.
2. Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri (Diyarbakır)
Diyarbakır Kalesi, surları ve burçları, bölgede hüküm süren medeniyetlerin ihtiyaçlarıyla değişmiştir. Kale, sur ve burçlar özgünlüğünü koruyarak 7 bin yıllık tarihsel varlığını başarıyla sürdürmüştür. Bu özellikleri ile dünya tarihinde de yerini alarak önemli bir evrensel miras olmaya hak kazanmıştır.
Hevsel Bahçeleri ise tarihin pek çok evresinde halkın kullanımına açık olup bahçe kültürünün izlerini yansıtmaktadır. 30’dan fazla uygarlığa ev sahipliği yapan bu bölge, 8 bin yıl geçmişe giden varlığını bahçe olarak sürdürerek tarımsal, kültürel ve tarihi açıdan özgün bir yere sahip olmuştur.
3. Arslantepe Höyüğü (Malatya)
Malatya’da bulunan Arslantepe Höyüğü, 30 metre yüksekliğindeki kültürel dolgusuyla 4,5 hektarlık bir alanda yer almaktadır. MÖ 6000 yıllarından başlayarak MS 11. yüzyıla kadar medeniyetlere ev sahipliği yapan bu höyük, MS 5-6. yüzyıllarda ise bir Roma köyü olarak kullanılmıştır. Ardından Bizans Nekropolü (mezarlık) olarak yerleşimini tamamlamıştır.
Kazıların ardından MÖ 3300-3000 yıllarına ait kerpiç saray, MÖ 3600-3500’lere ait tapınak, iki binden fazla mühür baskısı ve kaliteli metal eserlere ulaşılmıştır. Arslantepe, bu bulgularla o dönemde aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu kanıtlamıştır.
4. Ani Arkeolojik Alanı (Kars)
Kars ilinin merkez ilçesinde, Türkiye ve Ermenistan sınırında yer alan Ani Arkeolojik Alanında yerleşim Erken Demir Çağı’ndan 16. yüzyıla kadar sürekli devam etmiştir. Şehircilik, mimarlık ve sanat açısından Orta Çağ gelişiminin tüm zenginlik ve çeşitliliğinin bir arada görülmesine olanak tanıyan bu yer, çok kültürlü bir İpek Yolu yerleşimi olmasıyla da dikkat çeker.
5. Hierapolis-Pamukkale (Denizli)
Hierapolis arkeolojik kenti, Çaldağı’nın güney eteklerinden gelen kalsiyum oksit içeren suların oluşturduğu beyaz travertenler ve geç Helenistik ile erken Hıristiyanlık dönemlerine ait kalıntıları barındırmasıyla ünlüdür. Antik çağlardan günümüze kadar ulaşan en çarpıcı merkezlerden biri olan Hierapolis, Denizli’ye 2 km uzaklıkta bulunmaktadır. Ayrıca çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılan şifalı suları ile de ünlü olması, pek çok kişi tarafından ziyaret edilmesinde etkilidir.
Bir yanıt yazın